Akıllı cihazların gelişmesiyle birlikte değişen davranışlarımızın başında izleme alışkanlıklarımız geliyor. Fakat okumak üzere olduğunuz bu metin “çağımızın izleme alışkanlıkları ve YouTube’da harcanan süre” içeriği barındırmıyor. İzleme alışkanlığınızın kimler tarafından nasıl manipüle edildiğine dair bazı mesajlar içeriyor.

Türk televizyonlarında yayını yapılmayan ve CD aracılığıyla izlediğiniz ilk diziyi düşünün. Muhtemelen Lost, Friends, The Sopranos, Prison Break, Shameless veya türevlerinden olması muhtemeldir. Bu dönemde dizi izlemek için CD’lerin çizilmemesini sağlamak, gelecek sezonun CD’lerini arkadaşınızdan almak veya hepsini indirmeye çabalamanız gerekiyordu ki bu diziyi izleyenler arasına katılabilmeniz mümkün olsun. Artık bu çabaların hiçbirini harcamaya ihtiyacınız yok ve zaten değerli zamanınızı buna harcayacak da değilsiniz. Çünkü Netflix var!

Sosyal bilimci Adorno ve Horkheimer’ın ortaya koyduğu Kültür Endüstrisi kavramı da aslında bizim CD takmaya dahi üşeniyor oluşumuzun dolaylı sonuçları ile ilgili çalışmalar gerçekleştirmiş; Kültür endüstrileri tarafından üretilen içeriği tükettiğimizin vurgusunu yapmışlar:

“Kültür endüstrisi kavramsallaştırması, kitle kültürü ve popüler kültürden farklı olarak, kültürün halktan kaynaklanmadığı ve kültür endüstrileri tarafından üretildiği vurgusunu temel alır.”

Tüm arabalar eşittir ama bazı arabalar daha eşittir

Alanında tekelleşmeyi birçok ülkede başarmış olan Netflix, çok büyük bir kültür endüstrisi ögesi olarak, bize sunduğu “sınırsız” içerikle kendisinden başka platformdan içerik tüketme ihtimalini en aza indiriyor. Bu sayede de kültürün nasıl şekillenebileceği konusunda elinde çok büyük bir güç elde etmiş oluyor. Bu sayede neye güleceğimiz, hangi konuda muhalif tavır sergileyeceğimiz, kısacası neye hangi perspektiften bakabileceğimiz noktasında çok büyük kitleleri etkisi altına alma fırsatına sahip oluyor.

Netflix’in orijinal Belgesel serisi Dirty Money’nin ilk bölümünde Alman devi Volkswagen’in Emisyon Skandalı tüm detaylarıyla inceleniyor. Volkswagen skandalında 335 Bin araç geri çağrılırken; 2017’de Amerikan devi Ford emisyon değerleri nedeniyle 1.3 milyon aracını geri çağırdı. Volkswagen skandalından sonra Alman hükümeti araçların üretimine devam edeceklerini “ABD de dahil her ülke kendi markasının yüksek emisyon salınımlı araçlar üretmesine müsaade ediyor. Sadece Almanya olarak biz bunun önüne geçecek değiliz” ifadesiyle açıklamışlardı.

Netflix’in kastını tahmin etmeye çalışmak elbette doğru olmaz fakat Kültür Endüstrisi kavramı dahilinde yer verilen şu açıklamayla yorumlanabilir: Kültür endüstrileri, bilgilendirme ve eğlendirme amacının yanı sıra kitle bilincini ayarlama ve koşullandırma aracı olarak konumlanmaktadır.

“Netflixteki Dostlarımız”, hayatımızdan DivxPlanet’i ve Torrent’i çıkartarak bize çok yardımcı oluyorlar. Bu dostlarımız bizi aynı şeylere gülen, aynı markalara karşı aynı tavırları sergileyip aynı dizileri konuşan tek tip insan haline getirip de, Netflix’te olmadığı için çok sevdiğimiz “o yönetmenin” filmini izlemeye üşenen insanlar haline getirmeseler daha sıkı dost olabilirdik.

Öneri: Otomobil Belgeseli sevenler için Ford Mustang’in bütün harika detaylarının anlatıldığı “A Faster Horse” belgeseli iyi bir tercih olabilir.

Hype

Esentepe Mahallesi
Ecza Sokak 6/1
Levent, İstanbul

+90 (532) 744 4943
[email protected]