Bazen en etkili çözümler, en karmaşık ve detaylı yöntemlerle değil, basit ama etkili adımlarla gelir. Önemli olan, kullanılan metodun ne kadar büyük veya karmaşık olduğu değil, bu metodun sağladığı çözümün ne kadar büyük etkiler yarattığıdır. Bu yazıda, “bu kadar basit miydi?” diye düşüneceğiniz bir çözümü ele alacağız.
Boş Kategori Sayfaları Sorunu
Boş kategori sayfaları, SEO açısından yalnızca içeriksiz olmakla kalmaz, aynı zamanda tarama bütçesini de olumsuz etkileyebilir. Arama motorları, her siteyi sınırlı bir tarama bütçesi ile tarar ve bu bütçe, her sayfanın taranma sıklığını belirler.
Boş kategori sayfaları, değerli içerik sağlamadıkları için bu bütçeyi boşa harcayabilir. Bu da SEO performansına ciddi zararlar verebilir. Arama motorları, bu sayfaları daha düşük öncelikle tarayarak önemli sayfalara kaynak ayırmayı tercih eder. Aynı zamanda içeriksiz veya değerli içerik bulundurmayan sayfaları Google genellikle indekslemez ya da düşük sıralamalara yerleştirir. Google, içeriği zengin ve alakalı sayfaları ödüllendirirken, boş sayfalar sıralamalarda geri planda kalır.
Çözüm bu sayfaların tespit edilip, gerekli yönlendirmelerin yapılmasıdır. Ya da bu sayfaların indexlenmemesi için gerekli kodların kullanılmasıdır.
Sayfaları Tespit Etmek Düşündüğümüz Kadar Kolay Olmadı
Hype olarak, SEO süreçlerimizi sürekli olarak iyileştiriyor ve yenilikçi yöntemlerle markalarımıza değer katmayı hedefliyoruz. Bu bağlamda, markamızda karşılaştığımız boş sayfalar sorununa yönelik çözüm geliştirme sürecinde, yapay zeka ve otomasyon araçları kullanarak sorunumuzu hızlıca çözdük .
Nasıl Yaptık ?
Özellikle, ürün bulunmayan boş kategori sayfalarını tespit etmek ve bu sayfaların SEO üzerindeki olumsuz etkilerini ortadan kaldırmak amacıyla, Screaming Frog ve XPath yöntemini kullandık. Bu yöntem bir çok markamızda boş sayfaların tespiti için geçerli ve basit bir yöntemdir. Ancak, tarama sürecinde istediğimiz sonuçları alamadık. Markamızdakii ürün listeleri, JS ile etkileşim/scroll sonrası yüklenen ve XHR istekleri ile gelen içeriklere bağlı olduğu için, render sonrası bile ürün verisi tutarlı şekilde yüklenmedi.Bunlar dışında aşağıdaki gibi bir çok sorun karşılaştık.
- Consent/banner akışı taramayı engelledi,
- Bekleme süreleri (Wait After Load) artırıldığında bile tarama ciddi yavaşladı,
- Büyük URL listelerinde timeout ve rate limit sorunları oluştu.
Bu nedenle, taramanın tümünde JS render kullanmak pratik ve hızlı olmadı.
Bu durum, SEO optimizasyonunu ve site içi yapı düzenlemelerini etkileyebilecek önemli bir sorundu. Bu engeli aşmak için farklı bir yöntem izlemeye karar verdik. ChatGPT ve Google Apps Script ile geliştirdiğimiz çözüm, ürün bulunmayan sayfalardaki no-result-product etiketini tespit etmeye yönelikti.Apps Script ile HTML’i render etmek yerine, doğrudan sayfaya gömülü no-result-product etiketini veya ürün verisini tutan HTML bloklarını aradık.
Markamız özelinde, ürün listesi sayfa yüklendiğinde DOM’a gömülü bir “no-result-product” <div> ile işaretlenmişti. Bu etiket, HTML kaynağında zaten yer aldığı için render gerekmedi.
Bu adımlar şöyle gerçekleşti:
- URL Listeleme: Ürün bulunmayan sayfaların URL’lerini listelemek için, Google Sheets üzerinden manuel olarak sayfaları ekledik.
- Script Oluşturma: ChatGPT aracılığıyla yazdığımız özel bir Google Apps Script, her bir URL’yi tek tek ziyaret ederek sayfa kaynak kodlarını kontrol etti. Burada amaç, sayfanın HTML içeriğinde yer alan <div no-result-product> etiketini tespit etmekti.
- Veri Kaydı: Bu etiketin bulunduğu sayfalara, TRUE değerini ekleyerek, ürün bulunmayan sayfaları işaretledik. Bu işlem, boş sayfalara dair kesin veriler elde etmemizi sağladı.
Bu sayede:
JS render’a gerek kalmadan ürün bulunmayan sayfaları %100 doğrulukla tespit ettik,
Tespit listelerini hızla oluşturup gerekli yönlendirme/noindex işlemlerine geçtik,
Geniş çaplı URL taramalarını dakikalar içinde tamamladık.
Ne Kazandık ?
Geliştirdiğimiz ChatGPT ve Apps Script çözümü, SEO analizlerinde kullanılan geleneksel yöntemlere göre daha verimli bir alternatif sundu. Artık, ürün bulunmayan sayfalarda yer alan no-result-product etiketini tespit ederek bu sayfaları hızlı bir şekilde işaretleyebiliyoruz. Bu, SEO stratejilerimizi daha etkili bir şekilde uygulamamıza olanak tanıdı ve Google indekslemesi üzerinde potansiyel olumsuz etkilerin önüne geçilmesini sağladı.
Bu başarı, bize yapay zekâ ve otomasyon araçlarının SEO süreçlerine ne kadar güçlü bir şekilde entegre edilebileceğini bir kez daha gösterdi. Yapay zeka destekli analizler sayesinde SEO stratejilerimizi daha hızlı, daha doğru ve daha verimli bir şekilde yönlendirebiliyoruz. Bu tür yenilikçi yöntemler, markaların dijital dünyadaki rekabetçi ortamda öne çıkmalarını sağlayacak en önemli unsurlardan biri olacak.
